4.10.2006

Yahya Kemal, Nobel Armağanını Neden Alamadı?

9 Şubat 1961 tarihli Hayat Dergisinden

Yahya Kemal, Nobel Armağanını Neden Alamadı?
RÖPORTAJ: SARA KORLE
...
"Yahya Kemal, birçok defa aşık olmuş, büyük aşklarını hiçbir zaman unutamamıştır. Hatta bazan karasevda derecesinde aşık olmaktan evlenmeye vakit bulamadığını söylerdi. Aşık olduğu kadınlar için yazdığı şiirler çoktur. Ses, Eski Mektep, Erenköyünde Bahar gibi."
Fuad Bayramoğlu'na sordum:
-Yahya Kemal'in eserleri kitap halinde toplanmadı. Siz kendisinin yakını idiniz. Bu hususta teşvik etmediniz mi?
-Yalnız ben değil, birçok dostları bu hususta onu zorladık, fakat kendisi daima ideal güzellik peşinde olduğu için bir türlü şiirlerini toparlayıp bastıramadı. Şayet neşretmeye karar verseydi, eserlerini iki kısma ayıracaktı. Eskileri "Eski şiirin rüzgarıyla", yenileri ise "Kendi Gök Kubbemiz" diye isimlendirerek basacaktı. Ancak, yetmiş kadar şiirinin bitmediğini vesile yapar, bunlara "kafamdaki dikenler" derdi. Bunları ölümünden evvel bitirebilmiş ve neşretmiştir. Bir vakitler Türkiye'de İsveç sefiri olarak bulunan Eric von Post, Yahya Kemal'e Nobel Armağanını verdirebilmek için çok uğraştı, fakat galiba şiirlerinin tümü neşredilmemiş olduğu için bunu yapamadı. Yahya Kemal, İran edebiyatını beğenirdi, Hafız'a hayrandı, fakat Nedim'e aşıktı ve İran edebiyatında öyle bir şairin bulunmadığını söylerdi. Kendisi, Ömer Hayyam'ın rübailerini tercüme etmiş, fakat bunlar basılmamıştır. Yahya Kemal'e göre Hayyam yalnız Türkçe'ye tercüme edilebilirdi. İran edebiyatı hakkındaki konuşmalarımızdan ekseriya "Gönül" gazelinin şu son beytini tekrarlardık:
Kemal Hafız'a hayran, Fuad Hayyam'a
Suhande faris-i meydan olur gönül gönüle
...

Hiç yorum yok: