Vatandaş İstikbalini Düşün

25 Mart 1959 Çarşamba tarihli Zafer Gazetesinden

Twist'in modası geçiyor!

31 Temmuz 1962 Salı tarihli Hürriyet Gazetesinden

İki yeni dans, Avrupa'da büyük bir rağbet gördü
Avrupa'da twist çılgınlığı devam ederken yeni iki dans, taraftar bulmaya başlamıştır. Birine "Slop" diğerine "Madison" ismi verilen bu iki dans, twist'e biraz benzemekle beraber, ondan bir hayli farklıdır. Bu farkın neden ibaret olduğunu anlatmak için, geçenlerde bir Fransız dergisi, M. Brenot isminde bir muhabirini, bu dansları lanse eden Paris'in en meşhur Regine Gece Kulübüne yolladı.
Brenot gördüklerini şöyle nakletmiştir:
-Twist'i nasıl anlatabilirsiniz? Vücudun olduğu yerde kıvrılması değil mi? O halde "Madison" da, vücudun birdenbire olduğu yerde aşağıya doğru kaydırılmasıdır. Evvela vücudun üst kısmı yaylanıyor. Tıpkı bir yayla çekiliyormuş gibi, sonra birdenbire çömeliyormuş gibi hareketlerle vücut aşağıya doğru kayıyor. Ama bu kayma hareketi hiç de hantal olmuyor, zarif ve son derece ölçülü oluyor. İşte "Madison" budur.


















AFRİKA'NIN İLHAMI
"Slop"a gelince, bu dans, sadece bacakların çok zarif hareketleri üzerine kurulmuş. Mini mini adımlar, bacakların gayet zarif bükülüşleri, dansın bütün hususiyetlerini teşkil ediyor. Dansörler iki sıra oluyorlar ve sanki oldukları yerde duruyorlar. Halbuki hakikatte ayakları ile son derece zarif hareketlerle tempoya uyarak dans ediyorlar. Bazı kimseler slop için bu bakımdan biraz da hep birlikte oynanan Afrika danslarını hatırlattığını söylüyorlar ama bu dans, muhakkak ki o iptidai danslardan çok daha zarif.
















DANS MUHAREBELERİ OLACAK
Brenot bu iki dansın bazı figürlerini anlatmak için her ikisini de krokilerle göstermiştir. Bu sene gece kulüplerinde yapılacak olan twist, Slop ve Madison muharebeleri hakkında fikir edinmek için, bu krokilere göz gezdirmek kafidir. O zaman bu dansların zannedildiği kadar basit olmadığı derhal anlaşılır.

Ava, yeni bir sevgili daha buldu!

30 Temmuz 1962 Pazartesi tarihli Hürriyet Gazetesinden

İspanyol Kontunun, Ava'nın çıplak resmini yaptığı iddia ediliyor..
Madrid'de dolaşan dedikodulara göre, beyaz perdenin en güzel yıldızlarından biri olarak kabul edilen Ava Gardner ile İspanyol asilzadelerinden biri arasında, yeni bir macera başlamıştır. Ava'nın bu yeni sevgilisi İspanya'da tanınmış bir aileye mensup olan Quintanilla Kontudur.
Tanınmış bir ressam olan ve Avrupa ile Amerika'nın muhtelif şehirlerinde sergiler açmış olan Kont, Ava'nın bir portresini yapmıştır. Daha şimdiden portrenin birçok talibi vardır. Fakat Kont, bu eserini satmıyacağını söylemektedir. Bazı rivayetlere göre ressam, eserini kendisine modellik yapmış olan Ava'ya hediye etmek niyetindedir.
SETE KADAR GELİYOR
Kont'un Ava ile olan arkadaşlığı hakkında ketumiyeti muhafaza ettiği söylenmektedir. Fakat aylardan beri Ava'dan ayrılmadığı meydana çıkmıştır. Genç kadın, halen Madrid civarında "Pekin'de 55 Gün" filmini çevirmektedir. Kont Quintanilla, sık sık sete kadar otomobili ile gelmekte ve Ava'yı aldıktan sonra, onunla beraber malikanesine gitmektedir.
ASABİ BİR ÇIKIŞ
Kont'u bu tabloyu kimin ısmarlamış olduğunu soran bir arkadaşı, şu cevabı almıştır:
-"Kimse bu portreyi bana ısmarlamadı! Ama Miss Ava, o kadar güzeldir ki iyi bir eser meydana getirmek için, ondan daha münasip bir süje bulamadım. Hem bu mesele etrafında fazla dedikodu oluyor. Bir kadın, istediği kimse ile arkadaşlık etmekte serbest değil midir? Çıplak bir resim yapmak niyetinde değildim. Zaten Miss Ava böyle bir şey istemedi."
Kont'un bu asabi cevabı tecessüs uyandırmıştır. Madrid'de birçok gazeteciler, malikanenin etrafında nöbet beklemeğe başlamışlardır. Fakat Kont'un Ava il Madrid'de herhangi bir umumi yerde eğlendiği, yahut içki içtiği görülmemiştir. Ava da onun tesiri altında biraz daha mazbut bir hayat yaşamağa başlamıştır. Henüz yeni başlamış olan bu gönül macerası hakkında fazla birşey bilinmemekle beraber, Ava'nın ressamdan hevesini aldıktan sonra yine boğa güreşçilerine döneceği tahmin edilmektedir.
Bununla beraber Kont'un, Ava'nın portresini teşhir edeceği serginin açılması merakla beklenmektedir.

Profesör Pi

15 Şubat 1960 Pazartesi tarihli Zafer Akşam Postasından

Devrilince altında kim kalacak?

8 Eylül 1966 Perşembe tarihli Hürriyet Gazetesinden

Fotoğrafta, İstanbul Valide Camiinin Aksaray tarafına bakan kapısının mermer sütunları görülmektedir. Ortadaki sütunun oturduğu kaideden ne kadar ayrıldığını görmek için insanın tesadüfen bu kapı önünden geçmesi kafidir. Eğer tarihi bir abideye karşı hürmetimiz yoksa, vazifemizin emrettiği, insanların emniyetine karşı saygımız da kalmadı mı? Bakırköy, Yücetarla Sokağı 28 numarada oturan okuyucumuz Muhterem Baskıcı'nın gönderdiği fotoğrafın arkasındaki şu cümleyi ilgililerin dikkatini çekeriz: "Sabah gazetelere heyecanla bakıyorum. Acaba diyorum devrilmek üzere olan bu sütunun altında hangi talihsiz can verecek diye..."

Furyadan bir film daha: Rüzgarlı Tepe

21 Şubat 1964 Cuma tarihli Vatan Gazetesinden

Yerli film furyası devam etmektedir. Bu furyadan bir film de: Rüzgarlı Tepe. Rejisör Süha Doğan'ın yönetiminde çevrilen bu kordelada Reha Yurdakul, Eşref Kolçak, Evrim Fer, Ulvi Uraz, Nilgün Esen oynuyor. Resimde Rüzgarlı Tepe'den heyecanlı bir kavga sahnesi görülüyor.

Bir seyyar satıcı, ayrı yaşadığı eşini kaçırdı

3 Şubat 1963 Pazar tarihli Hürriyet Gazetesinden

Bir seyyar satıcı, ayrı yaşadığı eşini kaçırdı
Hamdi Demir adında bir seyyar satıcı, ağabeyi ve iki arkadaşının yardımı ile, Kadıköy'de oturan ayrı yaşadığı 18 yaşındaki karısını, dün güpegündüz taksi ile kaçırmıştır.
Kuşdili, Vişne Sokağının başında kendilerini seyredenlerin şaşkın bakışları arasında bunu tapan zorbaların taksileri, Polis tarafından Ankara Asfaltında çevrilmiş ve suçluların üçü yakalanmıştır. Şehrin göbeği sayılacak Kadıköy'ün Kuşdili semtinde buna teşebbüs eden 27 yaşındaki Hamdi Demir, 6 ay önce boşanmak üzere mahkemeye başvuran ve babası Hakkı Oral'ın yanında kalan eşinin elindeki bir raporu yok etmek için buna tevessül etmiştir. Türkan Demir'in elinde mahkemede kocası aleyhine kullanacağı, kendisine fena ve çirkin muamelede bulunduğuna dair doktor raporu bulunuyordu.
ÜÇ YARDIMCI İLE
İşi planlıyan Hamdi Demir, karısını kaçırmak için ağabeyisi Osman, kendisine ait 61560 plakalı taksi şoförü Sabri Aydın ve Mehmet Gezer adındaki arkadaşlarının yardımını sağlamıştır. Dört şahıs dün babası ve Adliye'den ayrılan Türkan'ın yolunu gözlemişler ve Vişne Sokağının başında üzerlerine saldırmışlardır. Önce kızın babasını atıl vaziyete getiren mütecavizler, daha sonra Türkan'ın ellerini kollarını tutup zorla taksiye tıkmışlardır. Bundan sonra zorbalardan üçü taksiye atlamışlar ve son süratle Ankara Asfaltına çıkmışlardır.
YAKACIK KAVŞAĞI
Durumu görenlerin ihbarı üzerine Polis harekete geçmiş ve Kartal Emniyet Amirliği kadrolarından iki sivil polis, bir ciple taksinin önüne çıkarak Yakacık Kavşağında mütecavizlerin otomobili durdurulmuştur. Yakalanacaklarını anlıyan bu şahıslar, işi burada da zorbalığa dökmüşler ve kızı polislere vermek istememişlerdir. Bunun üzerine polisler tabancalarını çekmek mecburiyetinde kalmışlar ve ağzını bir bezle kapattıkları Türkan Demir'i kurtarmışlardır.
Yapılan soruşturmada Hamdi Demir'in karısının elindeki raporu yok etmek için buna teşebbüs ettiği anlaşılmıştır. Suçlulardan üçü, dün mahkemeye sevk edilerek tevkif edilmişlerdir. Firar eden dördüncü şahıs Mehmet Gezer, ele geçirilememiştir.

Galatasaray Mithatpaşa'da Karşıyaka'yı 3-1 yenebildi

3 Şubat 1963 Pazar tarihli Ekspres Gazetesinden

Galatasaray Mithatpaşa'da Karşıyakayı 3-1 yenebildi

Dünkü karşılaşmada 3-1 galip gelmelerine rağmen Sarı-Kımızılıların üzerinde Milan mağlubiyetinin etkilerini görmek mümkündü.
Her iki takım da başarısızdı. Sonlara doğru kaçırılan fırsatlar asabı bozdu. Oyun sertleşti. Bu arada B. Ahmet sakatlandı, Candemir de oyundan atıldı.
İlk golü Metin attı penaltıdan. Suat 20 nci dakikada düşürülmüştü. Sonra 44 üncü dakikada Metin'in bir golünü daha seyrettik. Suat'ın pasını gole çevirdi. 50 nci dakikada Metin'in şutunu Muhip çeldi. Kadri yetişti ve 3 üncü G. Saray golü.
Karşıyaka'nın golü 71 inci dakikada penaltıdan oldu. Özcan güzel bir vuruşla topu kaleye soktu.
88 inci dakikada Metin bir penaltı kaçırdı. İlk atışta top kaleye girmişti. Yenilenince kaçtı. Ve maç ta böylece 3-1 bitti.