17.12.2006

İstanbul'u Kimler Eğlendiriyor

12 Haziran 1954 tarihli Cennet Bahçesi dergisinden

















Hep beraber, Taksim Belediye Gazinosu'na gidelim mi?
İstanbul'da, o kadar çok eğlence yeri var ki, insan bazen hangisine gideceğini şaşırıyor. İster misiniz, bu hafta sizinle hep birlikte Taksim Belediye Gazinosu'na gidelim? Korkmayın canım, bütün masraflar benden. Hem Avrupa'dan o kadar güzel atraksiyon numaraları gelmiş ki. Bu sene de, İstanbul'a gelmiyen bale trupu kalmadı. Hepsi, birbirinden güzel kızların teşkil ettiği bu truplar, İstanbul Halkı'na bir güzellik ziyafeti çekti.
Fakat, ne yazık ki, her gelen trup, İstanbul'da çok az kalıyor. İnsan, adeta onları seyretmeye doyamıyor. Onun için, gelin bu hafta Taksim Belediye Gazinosu'na, yeni gelen trupu seyretmeye gidelim. Yalnız, akşam yemeğini orada yemeniz lazım. Zira, atraksiyon yemekten sonra başlıyor.
Dedim ya, yemek de benden. Haydi buyrun; bakın, klasik müzik başlamış bile. Ondan sonra da atraksiyon başlıyacak. Ne zaman mı? Biraz sabırlı olun canım.
Hah; işte başlıyor. Bakın şimdi meşhur akrobatlar çıkacak. İsterseniz, hem pisttekileri seyredelim, hem de arka masalardaki konuşmaları dinleyelim...
-Ay ay; düşecek vallahi... Aaa! Nasıl da amuda kalktı? Ayol, bu bayağı cambaz.
-Ya şu güzel kadın nasıl?
-Sen ona pek bakıyorsun. Bari yanına çağır da masaya davet et.
-İlahi karıcığım, sen deminden beri adama bakıyorsun, sesimi bile çıkartmıyorum. Bir kere; "Kadın güzel" dedim diye mi kabahat oldu?
Bu konuşmalardan sonra, şimdi de önde oturan bekarların masasından gelen sesleri dinleyelim.
-Şu sarışın nasıl?
-Harika kardeşim! Hele sen dün gece görmeliydin. Bir bikini giydi. O ne vücuddur azizim.
-Kimbilir kocası ne hımbılın biridir.
-Bak bak; ne de edalı bir yürüyüşü var.
-Sen dur hele. Bu danstan sonraki numarayı seyret.
-Yaşa be Kazım, iyi akıl ettin de buraya geldik.
Haydi gelin biraz da yandaki masaya kulak misafiri olalım. Bunlar; biraz yaşlıca. Yanlarında da çocukları var. Bakın bakın anneleri konuşuyor:
-Biliyor musun Rıfkı, Nice'te seyrettiğimiz bir bale trupu vardı, ne harika idi.
-Ya hanım. Hey gidi günler hey! Balayına çıkmuştık değil mi?
-İlahi kızım, konuşmalarımızı gözlerinle mi diniyorsun? Sonra canım, bunlar pek güzel şeyler değil.
-Amma yaptınız babacığım. Buraya gelen bale trupları içersinde, ben bu kadar güzel dans eden kızlar görmedim.
-Gülerim senin bu sözlerine. Sen, Avrupa'da dans eden kızlar görmelisin. Baka bakalım bunlar yanında nasıl kalır?
-Bilmem ki, fazla mübalağa ediyorsun gibi geliyor bana. Zira, bunlar da Avrupa'dan geldi.
Nihayet atraksiyon bitti. Nasıl? Beğendiniz mi? Hiç de fena değil. Eee, artık ayrılma zamanı geldi. Allah rahatlık versin sevgili okuyucular..

1 yorum:

CHROMA dedi ki...

Azizim, o şahane atraksiyonlar artık hep mazide kaldı. Nerde o eski kaliteli aristokrat izleyici grubu, o muhteşem bale trupları..
Şimdi cıstak cıstak müzik eşliğinde garip kıyafetli kızlar ve adamlar öyle acaip sallanıp duruyor. İnsan çocuğunu alıp eğleceye gidemez oldu. Genç bekar erkeklerle orta yaşlı bir karı kocanın beraber eğlenebileceği yerler kalmadı artık. Devir sapkınlık devri.
:)
Hastanız Sayko Dayı.