6.09.2005

Memurlar rejisörlük yapmaya kalkınca


1 Ağustos 1962 Çarşamba tarihli Son Havadis Gazetesinden

Memurlar rejisörlük yapmaya kalkınca
ELIA KAZAN ÇEVİRDİĞİ FİLMİ BIRAKIP GİDİYOR
İSTANBUL
"America, America" filminin Türkiye'de geçen sahnelerini çekmekte olan Amerikalı rejisör Elia Kazan, bu sabah resmi makamları temsil eden bazı şahısların, bilfiil rejisörlük yapmaya kalışmaları üzerine, derhal girişilen faaliyetleri durdurup, İstanbul'dan ayrılmaya karar vermiş, fakat gerek yakınlarının, gerekse kendisine yardım eden Türk Filmcilerinin ısrarı üzerine teskin olarak bu kararından vazgeçmiştir.
Biri Basın Yayın ve Turizm Müdürlüğü, biri de Üçüncü Şube tarafından, filmin çekilişini kontrol etmek üzere görevlendirilen iki sansür memuru, dün sabah filmin bazı sahnelerine müdahale etmişler, hatta bazı sahneleri kameradan bizzat görmek istemişlerdir.
Bu duruma çok kızan Elia Kazan ise, "onlar mı rejisör, yoksa ben miyim?" diyerek filmi yarıda bırakıp, derhal İstanbul'u terk etmeye karar vermiştir. Bilahare sansür memurlarının vazifelerini yaptıklarını söylemeleri üzerine ve kendisini teskin eden mesai arkadaşlarının sözlerine uyarak caymıştır.
Bu hususta muhabirimizle konuşan Elia Kazan "Ben hiçbir yerde böyle sansür görmedim. Eğer Amerika'da olsaydım bu şahısları dava ederdim. Ben burada bir saatte bir sanat filmi çeviriyorum. Osmanlı İmparatorluğu devrine ait bu sahneler, realiteye mümkün olduğu kadar yakındır. Filmin senaryosu ve projeleri sansür tarafından kabul edilmiştir. Şimdi sansür, tasdik edilen senaryo ve projeye aykırı sahnelerin bulunmaması için kontrol ediyor. Ben bugüne kadar sansür memurlarından gayet memnundum. Bugün adetleri hilafına, böyle müdahalelere tevessül ettiler. Bu arada bana yardım eden polislerden de diğer resmi hüviyetli şahıslardan da son derece memnunum. Bilhassa bana yardım eden Türk Film Teknisyenlerinin çalışkanlıklarına ve azimkarlıklarına hayranım. Diğer taraftan bazı dedikodulara göre ben filme kasten pejmürde sahneler koyuyormuşum. Bu hakikate aykırıdır. Türkiye benim anavatanımdır. Ben anavatanımı iyi tanıtmayacak bir filmi nasıl çeviririm?" demiştir.

Hiç yorum yok: